3 min read

Bakır - Çin tehlikesi

Çinliler bir ara bakır üretimini kısıtlayalım diyordu. O iş yalan olmakla kalmadı, üretim daha da artıyor. Rafineri ilaveleri devam ediyor. Cevher sıkıntısına rağmen ayaklar hazdan çekilmiyor. Neticede marjlar kötü ve durum Çin dışında bakır endüstrisini yakından ilgilendiriyor.

Konuyla ilgili iyi bir yazıyı da arşiv amacıyla aşağı bırakıyorum.

Bloomberg - Çinli bakır eritme tesisleri, sektördeki kârlılığı zorlayan bir genişlemeyi dizginlemek için baskı altında. Durum küresel ölçekteki tesislerin sürdürülebilirliğini tehdit ediyor olabilir.

Enerji dönüşümü için kritik olan kaynakları güvenceye almak amacıyla gerçekleştirilen eritme tesisi inşaatlarındaki patlama ile birlikte, dünyanın en büyük bakır tüketicisi olan Çin, bu yıl dünya rafine bakır üretiminin yaklaşık yarısını yapma yolunda.

Kıt hammadde için yaşanan amansız rekabete rağmen kapasite artışı hız kesmedi ve bu her yerde kâr marjlarını eritiyor.

Bloomberg Intelligence’ın metal ve madencilik araştırmaları başkanı Grant Sporre’a göre, Çin’in fazlalıkları, sınırlarının ötesindeki bakır rafinerilerinin geleceğini tehdit ediyor. Sporre, Şili’den Avrupa’ya ve Hindistan’a kadar birçok işletmenin risk altında olduğunu belirtti.

Çin içinde üretimi kısıtlama ve yeni tesis projelerinin durdurulması yönünde artan çağrılar henüz karşılık bulmadı. Bu hızlı genişleme devam ederse ve diğer bölgelerde üretim kısıntılarına yol açarsa, üretimin daha da büyük bir kısmı Çin’de yoğunlaşacak. Bu durum, batılı hükümetlerin stratejik mineraller üzerindeki Çin hâkimiyetine dair endişelerini artırıyor.

Bakır endüstrisinin bu hafta Şanghay’da düzenlenecek en büyük Asya buluşmasında, tesislerin kâr marjlarını belirleyen cevher tedarik sözleşmeleri konusunda kritik görüşmeler yapılacak. Kapasitenin küresel maden üretiminin çok ilerisinde olması nedeniyle bu yıllık görüşmelerde madenciler üstünlüğe sahip.

Eritme tesislerine cevheri metale dönüştürmeleri için ödenen işleme ve rafineri ücretleri, sektör tahminlerine göre, gelecek yıl ton başına 80 dolardan 40 dolar veya altına düşebilir. Böyle bir anlaşma, yaygın kayıplara yol açabilir. En düşük seviyelerden biri olan 43 dolar, 2004 yılında kaydedilmişti.

Yenilenebilir enerji, elektrikli araçlar ve şebeke altyapısından gelen talebin önümüzdeki on yıllarda hızla artması bekleniyor. Bu da bakır tedarik zincirine daha fazla yatırım yapılmasını teşvik ediyor, ancak eritme tesisleri yeni madenlere kıyasla çok daha hızlı ve ucuz kurulabiliyor.

Cevher sıkıntısı, ithalat bağımlılığını azaltmak isteyen Hindistan’da ve Asya genelindeki eritme tesislerini besleyen cevher ihracatını durdurmayı planlayan Endonezya’da yeni tesislerin inşasıyla daha da karmaşık hale geldi.

Bu durum, Çin’de kısıtlamaların getirilmesi gerekliliğini artırdı. Spot işleme ücretleri bu yılın başlarında eşi görülmemiş bir şekilde sıfırın altına düştü. Ancak sektörün üretimi kısma çabaları pek etkili olmadı. Çin’in rafine bakır üretimi, 2024’te %5’in üzerinde bir artış gösterdi. Geçen ay ülkenin ana metal birliği “kör genişleme”yi durdurmak için daha güçlü hükümet müdahalesi çağrısında bulundu.

Bu durum, çelikten güneş enerjisine ve elektrikli araçlara kadar çeşitli Çin sektörlerinde sıkça karşılaşılan bir sorun; aşırı kapasitenin etkileriyle mücadele ederken aynı zamanda istihdamı ve ekonomik büyüme hedeflerini koruma çabaları da devam ediyor.

Çin, hâlâ net bakır ithalatçısı konumunda ve büyük miktarlarda ihracat yapmıyor. Ancak bu durum, genişlemeye devam etmesi durumunda değişebilir.

Son günlerde, önemli Çinli eritme tesislerinin üst düzey yöneticileri olumsuz piyasa koşullarını ele almak için bir araya geldi. Bu toplantılara hükümet temsilcileri de katıldı ve üretim kesintisi planlarına daha sıkı uyulması tartışıldı.

Ancak bu konuda şüpheler var. Analistler, Çinli üreticilerin maliyet avantajları sayesinde diğerlerine göre daha iyi dayanabileceklerini düşünüyor.

Bloomberg’den Sporre’a göre, daha eski ve verimsiz tesislerin çoğu zaten kapatıldı ve sektörde, finansal baskılara daha dayanıklı olan devlet şirketleri hâkim durumda.

Benchmark Mineral Intelligence Ltd. analisti Zhao Yongcheng, “Kimse ilk önce üretim kesmek istemiyor, ancak cevher sıkıntısı yıllarca sürecek ve bu bir maraton gibi olacak,” dedi. “Sonuna kadar hayatta kalabilmek, sermaye bolluğundan operasyonel güce kadar her şeyin gerçek bir testi olacak.”