Yabancı lüks markaları Çin'de yeniden tutunacak dal arıyor. Bu çerçevede deneyim mevzu dikkate değer
Pandemi sonrasında satışlarda durgunluk yaşayan dev markalar artık klasik büyüme hedeflerini bir kenara bırakıp pazar payına odaklanıyor.
LVMH, Hermès ve Prada gibi devler Çin’de “deneyim ekonomisi” modeline geçti.
***
Bu yeni dönemde alışveriş, sadece ürün almak değil; bir hikayenin, bir duygunun parçası olmak anlamına geliyor.
VIP müşteriler için özel akşam yemekleri, kişisel alışveriş deneyimleri ve büyük defileler düzenleniyor.
Bazı mağazalarda sadece davetlilere açık asansörler, özel alışveriş odaları bile var.
***
Louis Vuitton’un Nanjing’de açtığı “The Louis” adlı gemi şeklindeki mağaza, bu anlayışın vitrini oldu.
Mağaza gelirinin yüzde 60’ı yeni müşterilerden geliyor ve satış rekorları kırıyor.
***
Rakamlar da toparlanmayı doğruluyor.
LVMH’nin Çin satışları ağustosta yıllık yüzde 5 arttı.
Louis Vuitton ve Hermès’in satışları da son çeyrekte yeniden pozitif bölgeye geçti.
***
Bain & Co’ya göre Çinli tüketicilerin küresel lüks satışlardaki payı pandemide yüzde 33 iken şimdi yüzde 22 civarında.
Ama hisse senedi piyasasındaki yükseliş, zengin kesimin harcama isteğini yeniden ateşliyor.
Çünkü bu kesimin büyük bölümü aynı zamanda borsada yatırım yapıyor, yani servet etkisi devreye giriyor.
***
Artık Çin’de lüks markalar beklemek yerine kendi toparlanmalarını yaratıyor.
Yani dönem “kimin daha çok mağazası var” dönemi değil.
Artık “kimin mağazasında kim alışveriş yapıyor” sorusu önem kazandı.
***
“The Louis” konsepti de bu dönüşümün sembolü haline geldi.