Tekstil - Devlet sektöre nasıl bakıyor?
Konu, Çinliler tekstile nasıl bakıyor? Beş yıllık plan ve devlet planlama teşkilatı gören NDRC'nin açıklayıcı bir makalesine binaen anladıklarımı not düşüyorum.
Konu önemli. Çin sanayi politikası. Türkiye'yi de doğrudan ilgilendiriyor. Çin'i ister melek gibi ister Mordor gibi görün, ne yapıp ettiğine ve ne yapacağına dikkat kesilmek gerek.
Konu önemli. Çin sanayi politikası. Türkiye'yi de doğrudan ilgilendiriyor. Çin'i ister melek gibi ister Mordor gibi görün, ne yapıp ettiğine ve ne yapacağına dikkat kesilmek gerek.
Ben Çin politikalarıyla ilgilenmiyorum demeyin, o politikalar sizin işle güçle yatırımlarla ilgileniyor siz ilgilenmesiniz de...
Bu bağlamda NDRC dediğimiz planlama teşkilatı, ki Çin'in ekonomi alanında en güçlü devlet kurumudur, bir yazı yayımladı.

O yazı üzerine biraz uzunca yazıp çizeyim. Hap gibi kısa kısa olmasın. Yoksa bu konular bütüncül şekilde pek kavranamıyor.
Tabi blog takipçileri hap gibi anlatıma alıştı ama siz yine de sabredip okuyun derim.
Bir kere NDRC makalesi hem “14'in Beş Yıllık Plan” döneminin bilançosunu çıkarıyor, hem de sıradaki beş yıllık planın uygulama mantığını anlatıyor.
Tam da bu 'mantık' hadisesi nedeniyle makalenin üstünde uzun durmak lazım.
Bir kere Çinliler geleneksel sanayiyi geride bırakılacak bir alan olarak görmüyor.
Ham maddeden ekipmana, ara maldan tüketim ürününe kadar uzanan bu alanları modern sanayi sisteminin tabanı sayıyor.
Bu yüzden “geleneksel sanayiyi optimize etmek” sadece ekonomik bir tercih değil, merkezi bir siyasi ve stratejik öncelik olarak konumlanıyor.
Geçmiş 5 yılın performansında özellikle yüksek katma değer vurgusu yapıyorlar.
Dijitalleşme ve otomasyon tarafında devlet büyük ölçekli ekipman yenilemesini ve dönüşümü açık şekilde destekliyor.
Amaç üretim hatlarını değiştirmek, makine parkını yenilemek, ürünleri bir üst sınıfa taşımak.
Metin burada kapsamlı bir ölçek gösteriyor. 30 binden fazla temel seviye akıllı fabrika, 7 binden fazla ileri seviye, 500’den fazla üst seviye akıllı fabrika kurulduğunu söylüyor.
Üst seviye tesislerin Ar-Ge süresini ortalama %28 kısaltması ve verimliliği ortalama %22 artırması, “dijitalleşme somut kazanç üretiyor” tezini destekliyor.
Çin’in en üst seviye gördüğü Fener nitelikli (denizcilik kavramı gibi kullanmışlar) en üst akıllı seviye olarak görülen lighthouse factory sayısının küresel toplamın %40’ını aşması ve robot kurulumlarının dünyada lider olması da bu bölümün tamamlayıcı göstergeleri.
Yeşil dönüşümde ise metin tercih değil zorunluluk dili kullanıyor.
Yüksek enerji tüketen sektörler özel kılavuzlar ve standartlarla sıkı takibe alınıyor, yatırımın yönü “ileri ve olgun teknolojilere” doğru itiliyor.
Bu örnekler de anlatılarını destekliyor.
Çin’in ölçeğinin küresel maliyetleri düşürdüğünü de iddia ediyor ve dünya genelinde güneş projelerinin maliyetinin %80 gerilediğini vurguluyor.
Üretim ile hizmetin birleşmesini de ayrı bir stratejik başlık olarak ele alıyor.
Ar-Ge, tasarım, test, servis, geri dönüşüm gibi hizmet unsurlarını üretim zincirinin içine çekiyor ve “üretim + hizmet” birleşmesini rekabet avantajı olarak anlatıyor.
Ev aletlerinde geri dönüşüm sorumluluğu gibi örnekler üzerinden kapalı döngü kurulmasına, yani üretimden tüketime ve geri kazanıma uzanan zincirin sıkılaştırılmasına işaret ediyor.
Dış ticaret tarafında savunmacı bir dil yok. Çin sanayi ihracatının son 4 yıldır 20 trilyon yuanın üzerinde seyrettiğini, 2025’in ilk 3 çeyreğinde de %7,4 büyüdüğünü söylüyor.
Hafif sanayi ve makine ihracatındaki güç korunurken, elektrikli araçlar, batarya ve güneş ürünlerinin 2020’ye göre 2,6 kat artması “yeni rekabet üstünlüğü” olarak sunuluyor.
“Asıl dönüşüm” kısmı “on beşinci beş yıl” hedeflerinde belirginleşiyor.
Metin küresel büyüme zayıflığı, ticaret düzenindeki gerilim, teknoloji devriminin hızlanması ve içeride talep yetersizliği gibi riskleri açıkça kabul ediyor.
Buna karşılık dört hedef koyuyor:
Bu hedeflerin tamamı yine geleneksel sanayinin yukarı taşınmasına bağlanıyor.
En kritik bölüm ise sektör bazlı değerlendirmeler. Bu değerlendirmeler bugün ilgili tahtalarda da hisse hareketlerine yol açtı.
Bakır ve alüminyumda konu sadece üretim değil, arz güvenliği.
Nadir metaller metinde isim isim geçmiyor ama mantık aynı.
Tekstili “bitti, gidiyor” diye görmüyor.
Bu blogda ödeme duvarı yalnızca değer veren okusun diye var. Gelirler yine abonelik harcamalarına ve çalışkan gençlerin desteklenmesine gidiyor.
Genç arkadaşlar ilgi duydukları alanlarda günlük notlar çıkarıyorlar. Enerji, metaller, elektrikli araçlar vs. Açık paylaşıyoruz, lütfen göz atın. Zamanla gelişecekler, uzmanlaşacaklar. Damlaya damlaya.
İşiniz gücünüz, yatırımlarınız Çin'den etkileniyorsa muhakkak abone de olun. Hiçbir yerde bulamayacağınız emtia, sektör bilgilerine rastlayabilirsiniz.