Sanayi Politikası - Planlama teşkilatı ne diyor?

Konu önemli. Çin sanayi politikası. Türkiye'yi de doğrudan ilgilendiriyor. Çin'i ister melek gibi ister Mordor gibi görün, ne yapıp ettiğine ve ne yapacağına dikkat kesilmek gerek.

Konu önemli. Çin sanayi politikası. Türkiye'yi de doğrudan ilgilendiriyor. Çin'i ister melek gibi ister Mordor gibi görün, ne yapıp ettiğine ve ne yapacağına dikkat kesilmek gerek.

Ben Çin politikalarıyla ilgilenmiyorum demeyin, o politikalar sizin işle güçle yatırımlarla ilgileniyor siz ilgilenmesiniz de...

Bu bağlamda NDRC dediğimiz planlama teşkilatı, ki Çin'in ekonomi alanında en güçlü devlet kurumudur, bir yazı yayımladı.

O yazı üzerine biraz uzunca yazıp çizeyim. Hap gibi kısa kısa olmasın. Yoksa bu konular bütüncül şekilde pek kavranamıyor.

Tabi blog takipçileri hap gibi anlatıma alıştı ama siz yine de sabredip okuyun derim.

Bir kere NDRC makalesi hem “14'in Beş Yıllık Plan” döneminin bilançosunu çıkarıyor, hem de sıradaki beş yıllık planın uygulama mantığını anlatıyor.

Tam da bu 'mantık' hadisesi nedeniyle makalenin üstünde uzun durmak lazım.

Bir kere Çinliler geleneksel sanayiyi geride bırakılacak bir alan olarak görmüyor.

Ham maddeden ekipmana, ara maldan tüketim ürününe kadar uzanan bu alanları modern sanayi sisteminin tabanı sayıyor.

Bu yüzden “geleneksel sanayiyi optimize etmek” sadece ekonomik bir tercih değil, merkezi bir siyasi ve stratejik öncelik olarak konumlanıyor.

Geçmiş 5 yılın performansında özellikle yüksek katma değer vurgusu yapıyorlar.

  • Mesela 2024’te yüksek teknoloji imalatı 2020’ye göre %42 büyüdü, ekipman üretimi %37,1 arttı.
  • Çin üretimle büyümeyi sürdürüyor, ama daha üst segmentlere kayarak büyüyor. Yerli büyük yolcu gemisinin devreye girmesi ve gemi sanayisindeki kritik eşiğin aşılması da bu “üst segmente çıkış” mesajını güçlendiren semboller olarak anlatılıyor.
  • Aynı zamanda “Made in China”dan “Brand China”ya geçişi hızlandırma hedefi öne çıkıyor.

Dijitalleşme ve otomasyon tarafında devlet büyük ölçekli ekipman yenilemesini ve dönüşümü açık şekilde destekliyor.

Amaç üretim hatlarını değiştirmek, makine parkını yenilemek, ürünleri bir üst sınıfa taşımak.

Metin burada kapsamlı bir ölçek gösteriyor. 30 binden fazla temel seviye akıllı fabrika, 7 binden fazla ileri seviye, 500’den fazla üst seviye akıllı fabrika kurulduğunu söylüyor.

Üst seviye tesislerin Ar-Ge süresini ortalama %28 kısaltması ve verimliliği ortalama %22 artırması, “dijitalleşme somut kazanç üretiyor” tezini destekliyor.

Çin’in en üst seviye gördüğü Fener nitelikli (denizcilik kavramı gibi kullanmışlar) en üst akıllı seviye olarak görülen lighthouse factory sayısının küresel toplamın %40’ını aşması ve robot kurulumlarının dünyada lider olması da bu bölümün tamamlayıcı göstergeleri.

Yeşil dönüşümde ise metin tercih değil zorunluluk dili kullanıyor.

Yüksek enerji tüketen sektörler özel kılavuzlar ve standartlarla sıkı takibe alınıyor, yatırımın yönü “ileri ve olgun teknolojilere” doğru itiliyor.

  • Sonuç olarak çelik ve çimentoda birim enerji tüketimi dünya liderliği seviyesine taşındı iddiası var.
  • Yeni enerji araçlarında 2024 satışının 12,9 milyon adetle 10 yıldır dünya lideri olması,
  • Güneşte yeni kurulumun 2020’ye göre 4 kat artması ve Çin’in küresel panel üretiminin %90’ını yapması

Bu örnekler de anlatılarını destekliyor.

Çin’in ölçeğinin küresel maliyetleri düşürdüğünü de iddia ediyor ve dünya genelinde güneş projelerinin maliyetinin %80 gerilediğini vurguluyor.

Üretim ile hizmetin birleşmesini de ayrı bir stratejik başlık olarak ele alıyor.

Ar-Ge, tasarım, test, servis, geri dönüşüm gibi hizmet unsurlarını üretim zincirinin içine çekiyor ve “üretim + hizmet” birleşmesini rekabet avantajı olarak anlatıyor.

Ev aletlerinde geri dönüşüm sorumluluğu gibi örnekler üzerinden kapalı döngü kurulmasına, yani üretimden tüketime ve geri kazanıma uzanan zincirin sıkılaştırılmasına işaret ediyor.

Dış ticaret tarafında savunmacı bir dil yok. Çin sanayi ihracatının son 4 yıldır 20 trilyon yuanın üzerinde seyrettiğini, 2025’in ilk 3 çeyreğinde de %7,4 büyüdüğünü söylüyor.

Hafif sanayi ve makine ihracatındaki güç korunurken, elektrikli araçlar, batarya ve güneş ürünlerinin 2020’ye göre 2,6 kat artması “yeni rekabet üstünlüğü” olarak sunuluyor.

“Asıl dönüşüm” kısmı “on beşinci beş yıl” hedeflerinde belirginleşiyor.

Metin küresel büyüme zayıflığı, ticaret düzenindeki gerilim, teknoloji devriminin hızlanması ve içeride talep yetersizliği gibi riskleri açıkça kabul ediyor.

Buna karşılık dört hedef koyuyor:

  • büyümenin kalitesini korumak
  • yeni nesil üretkenliği geliştirmek
  • yaşam standardını yükseltmek
  • uluslararası rekabette dayanıklılığı artırmak.

Bu hedeflerin tamamı yine geleneksel sanayinin yukarı taşınmasına bağlanıyor.

En kritik bölüm ise sektör bazlı değerlendirmeler. Bu değerlendirmeler bugün ilgili tahtalarda da hisse hareketlerine yol açtı.

  • Çelik ve petrokimyada arz ve kapasite disiplini, kalite yükseltme ve verimsiz tesislerin elenmesi öne çıkıyor.
  • Elektrikli, batarya ve güneşte “iç rekabetin kontrolden çıkması” sorununa doğrudan müdahale sinyali veriyor, düşük fiyatla yıpratıcı yarışın önüne geçmek için fiyat, kalite ve düzen denetimlerini güçlendirmeyi amaçlıyor.
  • Makine, CNC tezgahlar ve yüksek teknoloji gemi tarafında kritik teknolojilerde dışa bağımlılığı azaltmayı ve uzun vadeli Ar-Ge’yi desteklemeyi hedefliyor.
  • Bakır ve alümina gibi kaynak kısıtı olan alanlarda plansız yatırımın önüne geçmek, birleşme ve yeniden yapılandırmayı teşvik etmek, geri dönüşüm ve yurt dışı maden yatırımlarını güçlendirmek gibi adımlar gündeme geliyor.
  • Tekstil ve hafif sanayide ise sektörleri terk etmiyorlar, ama üretimi iç bölgelere kaydırarak maliyeti düşürmeyi ve istihdamı yaymayı hedefliyorlar.

Dipnotlar:

Bakır ve alüminyumda konu sadece üretim değil, arz güvenliği.

  • Pekin plansız kapasite yarışını kesmek istiyor.
  • Her şehir kendi izabesini kurmasın, ülke genelinde tek plan çalışsın diyor.
  • Bu yüzden “büyük projeye başlamadan önce ulusal hedeflerle uyum” şartını öne çıkarıyor.

Nadir metaller metinde isim isim geçmiyor ama mantık aynı.

  • Tedarik zincirinin kilit girdileri oldukları için “stratejik kaynak” gibi yönetilecekler.
  • Yurt dışı maden anlaşmaları, arama faaliyetleri ve geri dönüşüm burada kritik araçlar.
  • Çin “maden sadece madende kazanılmaz” fikrine yaslanıyor.
  • Geri kazanım ve yeniden işleme, en az yeni maden kadar değerli hale geliyor.

Tekstili “bitti, gidiyor” diye görmüyor.

  • Bu sektörü istihdam, ihracat ve iç piyasa dengesi için hala kritik sayıyor.
  • Ama aynı zamanda şunu kabul ediyor: Marj düşük, rekabet sert, maliyet baskısı yüksek.
  • O yüzden “nicelikle büyüme” değil “verimlilikle ayakta kalma” hedefliyor.
  • Bu konudaki başlığı ayrıca da yazayım. Bu kez hap gibi olsun.

Genel Bilgi

Bu blogda ödeme duvarı yalnızca değer veren okusun diye var. Gelirler yine abonelik harcamalarına ve çalışkan gençlerin desteklenmesine gidiyor.
Genç arkadaşlar ilgi duydukları alanlarda günlük notlar çıkarıyorlar. Enerji, metaller, elektrikli araçlar vs. Açık paylaşıyoruz, lütfen göz atın. Zamanla gelişecekler, uzmanlaşacaklar. Damlaya damlaya.
İşiniz gücünüz, yatırımlarınız Çin'den etkileniyorsa muhakkak abone de olun. Hiçbir yerde bulamayacağınız emtia, sektör bilgilerine rastlayabilirsiniz.

Harika! Başarıyla kaydoldunuz.

Tekrar hoş geldiniz! Başarıyla oturum açtınız.

Dragonomi 'a başarıyla abone oldunuz.

Başarılı! Giriş yapmak için sihirli bağlantıyı e-postanızda kontrol edin.

Başarılı! Fatura bilgileriniz güncellendi.

Faturanız güncellenmedi.